19.5.13

LA İLAHE İLLALLAH HANGİ ŞARTLARDA GEÇERLİ OLUR




Selamun aleykum ve rahmetullah değerli dostlarım

   Bu günkü yazımızın konusu İslam dairesine girişin parolası olan “La ilahe illAllah” cümlesinin geçerli olabilmesi için gerekli şartların neler olduğu ve bu şartları ne şekilde yerine getireceğimiz olacak inşaAllah.
Sizde takdir edersinizki, her sıfatın, her konumun belli şartları ve kuralları vardır. Bir ülkenin vatandaşı olurken, bir işe girerken, bir sözleşme imzalarken şartlarla ve kurallarla karşılaşırız. Bunları okumadan, şartlarının ne olduğunu bilmeden, hangi kurallara uymamız gerektiğini iyice anlamadan kesinlikle bu belgelerin altına imzamızı atmayız.  Neden? Çünkü neye evet dediğimizi ve neleri kabul ettiğimizi bilmek ve idrakinde olmak isteriz doğal olarak.
    İşte kardeşlerim, yukarıdaki örnekde olduğu gibi kişi müslüman olurkende yeni bir kimliğe ve sıfata sahip olur. Rabbiyle bir sözleşme ve anlaşma gerçekleştirir. Bu sözleşmenin anahtar kelimesi ise La ilahe illAllah cümlesidir. Bu sözleşmeyi yapıp bu cümleleri söyleyen herkes söylemeden önce neyi kabul ettiğini, neyi reddettiğini, şartlarının ve kurallarının ne olduğunu çok iyi bilmek zorundadır. Çünkü kişinin bilincinde olmadan yaptığı sözleşmenin hiçbir değeri yoktur. Bu kelimenin manası bilinmeden, kalplerde derinlemesine yer etmeden ve organlar bu kelimelerin gereği ile amel etmeden tüm iman iddiaları boştur.

SAHİH NASLARLA LA İLAHE İLLALLAHIN ŞARTLARI

  Toplumumuzdaki iman anlayışı Allah Resulunun bu konudaki hadislerinden sadece biri üzerine bina edilmiştir. O hadisde şudur kardeşlerim:
“Her kim La ilahe illAllah “derse” cennete girer.”
Halbuki La ilahe illAllah’ın geçerli olabilmesi için yukarıdaki hadis gibi başka birçok şart getiren hadislerde mevcuttur. Ama her nedense bunlar hiç dikkate alınmamış bu konu ile alakalı sadece tek delil varmış gibi hareket edilerek La ilahe illAllahı sadece dille telaffuz etmenin insanın müslüman olması için yeterli olacağı düşünülmüştür. Evet bu kelimeyi, telaffuz etmek bir kişinin İslam dairesi içine girebilmesi için gereklidir ama yeterli değildir.
Öncelikli olarak şunu bilmemiz gerekir ki, La ilahe illAllah’ın iki aslı vardır. Bunlar: Red ve ispattır. Yani bu kelime söyleyenin bir şeyleri reddetmesini ve bazı şeyleride kabul etmesini gerektirmektedir..
Red: Allah subhanehu ve tealadan başka tüm sahte ilahların ilahlık iddialarını reddetmektir, kabul etmemektir.
Kabul: İlah olarak sadece ve sadece Allah’ı kabul etmektir.
La ilahe illallah hakkında bize ulaşan ve dille söylemenin haricinde diğer şartlarında olduğunu haber veren sahih deliller şöyledir kardeşlerim:

LA İLAHE İLLALLAH’IN İLK ŞARTI BİLMEKTİR:

“İyi “biliniz” ki Allah’tan başka ilah yoktur.” (Muhammed, 19)
“Ancak “bilerek” Hak için şehadette bulunanlar bundan müstesna” (Zuhruf, 86)
“Her kim la ilahe illallah’ın manasını “bilerek” ölürse cennete girer.” (Müslim)

LA İLAHE İLLALLAH’IN İKİNCİ ŞART YAKİNDİR: 

Yakin: Şek ve şüpheyi yok edici tereddütsüz bir iman demektir.
“Mü’minler ancak Allah’a ve Resulüne iman edip, sonra da imanlarında “şüpheye düşmeden” Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad eden kimselerdir. İşte sadık olanlar bunlardır.” (Hucurat, 15)
“Ebu Hureyre radıyallahu anhdan şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Ben Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Allah’ın elçisi olduğuma şehadet ederim. Bu iki hususta “şüphe etmeyerek” Allah’a bu iki şehadetle kavuşan her kul muhakkak cennete girer.” (Müslim)

LA İLAHE İLLALLAH’IN ÜÇÜNCÜ ŞARTI İHLASDIR: 

Kul ihlaslı bir şekilde Allah’tan başka ilah olmadığına iman etmesi ve ibadetlerini de samimi bir şekilde Allah’a has kılması gerekir.
“ “Halis” din ancak Allah’ındır ” (Zümer, 3)
“Onlar dini Allah’a “has kılarak” ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmamışlardı“ (Beyine, 5)
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Kıyamet günü halk içinde şefaatime en ziyade  mazhar olacak kişi, kalbinden “ihlaslı” olarak La ilahe illAllah diyen kimsedir.” (Buhari)
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Kim kalpten “ihlasla” ve “yakin bir imanla” La ilahe illAllah’a şehadet ederse, ateşe girmez cennete girer.“ (Ahmed,5/236)
“Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem şöyle  buyurdu: “Kim “ihlas” ile  La ilahe illAllah derse cennete girer.” Dediler ki: “İhlasla söylemek nasıl olur?”  Allah Resulü buyurdu ki: “Söyleyeni Allah’ın haramlarından alıkoymasıdır.” (Terğib ve Terhib : 364.s.5.n)

LA İLAHE İLLALLAH’IN DÖRDÜNCÜ ŞARTI İSE “SIDK” YANİ DOĞRULUKTUR: 

Sıdk, yalanın zıddıdır. Nifakın tersi olan bir haldir. Münafıklar dilleriyle hakkı söylediği halde, kalpleri ile inkar etmektedirler. Onun içindir ki imanın esası sıdk, nifakın esası ise yalandır denilmiştir.
“Allah elbette “sadıkları” da bilecek, yalancıları da bilecek.” (Ankebut, 3)
“Doğruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, işte onlar “sadıklardır.” ” (Zümer, 33)
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle  buyurdu: “Kim “sadık” olarak La ilahe illAllah’a (yani Allah’tan başka ilahın olmadığına) şehadet getirirse cennete girer.” (Ahmed, 4/402-19486.)

LA İLAHE İLLALLAH’IN BEŞİNCİ ŞARTI İSE MUHABBET YANİ SEVGİDİR: 

Bu şart Allah’ı ve Allah’ın sevdiklerini sevmeyi gerektirir. Allah’ı ve Allah’ın sevdiklerini sevmeyen akşama kadar La ilahe illAllah dese neye yarar ki?
“İnsanlardan öyleleri var ki; Allah’tan gayri eşler edinerek, Allah’ı sever gibi onları severler. İman edenler ise en çok Allah’ı severler.” (Bakara,165)
“Enes radıyallahu anhdan gelen bir rivayette Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır : “üç haslet vardır ki bunlar kimde bulunursa o kimse imanın tadını almış olur:
1. Allah ve Resulünün o kimseye her şeyden daha “sevimli” olması.
2. Sevdiğini sadece ve sadece Allah için “sevmesi.”
3. Ateşe atılmaktan nasıl korkuyor ise Allah kendisini kurtardıktan sonra takrar küfre dönmekten de öylece korkması. ” (Buhari, Müslim)

LA İLAHE İLLALLAH’IN ALTINCI ŞARTI İSE İNKİYAD YANİ BAĞLILIKTIR: 

Bu ise, açık ve gizli olarak Allah’ın ve Resulunun tüm emirlerine bağlanmak ve yasaklarından da  kaçınmak anlamına gelir. Başka bir ifadeyle bu kelimenin gerekleriyle amel etmektir.
“Rabbinizden size indirilen (Kur’an’a ve Sünnete) “tabi” olun, O nun dışında dostlar edinip de onlara “tabi” olmayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.” (A’raf, 3)
“Rabbinize yönelin ve O’na “teslim” olun.” (Zümer, 54)
“Kim ihsan sahibi olarak özünü Allah’a “teslim ederse,” o kopmak bilmeyen bir kulpa (yani la ilahe illAllah’a) yapışmış demektir.” (Lokman, 22)

   Değerli kardeşlerim, La ilahe illAllah kelimesini daha iyi anlamak için lütfen şu zikredeceğimiz rivayetlere dikkat edin!  
“Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Muaz radıyallahu anhuyu Yemen’e vali olarak gönderirken ona: “Ey Muaz, Yemen’e vardığında yanına kitap ehli kimseler gelip muhakkak: Cennet’in anahtarı nedir ? diye soracaklardır. Sen onlara cevaben : “La ilahe illAllah“ kelimesidir, de. Lakin bu tevhid kelimesi cennet’in dişsiz bir anahtarıdır. Eğer sen cennet’in kapısı önüne dişli bir anahtarla gelirsen cennet sana açılır yoksa açılmaz, diye cevap ver, buyurmuştur. ” (Beyhaki, Sünen Umdetu’l Karia : 4 / 3)

   Kardeşlerim, La ilahe illAllah demek, aynı zamanda namaz kılıp zekat vermek demektir. Rabbimiz İslam kardeşliği, can ve mal güvenliği için namazı ve zekatı şart kılmıştır. Yani bu demektir ki ; kuru kuruya sadece La ilahe illAllah sözü inananları kardeş yapmaz. Bakınız Rabbimiz ne buyuruyor :
“Eğer tevbe eder namazı kılar zekatı verirlerse sizin din kardeşleriniz olurlar.” (Tevbe,11)
“Eğer tevbe eder namazı kılar zekatı verirlerse yollarını serbest bırakın.” (Tevbe, 5)
“Abdullah ibn Ömer radıyallahu anhdan: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “
“Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammedin Allah’ın Resulu olduğuna şehadet, namazı ikame ve zekatı eda edinceye kadar insanlarla muharebe etmek bana emrolundu. Onlar bunları yapınca kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Ancak İslam’ın hakkı dışında insanların (gizli işlerinden dolayı olan) hesablarıda Allah’a aiddir.” (Müslim, 1.c 22.n)

   Tüm yukarıdaki delillerden de anlaşıldığı gibi değerli kardeşlerim, La ilahe illAllah’ın söyleyene fayda sağlaması için dil ile telaffuz etmenin yanısıra bu şartlarıda yerine getirmesi gerektiğini öğrendik. Bu şartları tekrar edecek olursak bunlar; ilim, yakin, ihlas, doğruluk, sevsi, bağlılık, namaz ve zekattır. Bu özellikler La ilahe illAllah cümlesini geçerli kılan, önümüzdeki kapıları bir bir açan ve bizi cennete ulaştıracak olan vesilelerdir. Ancak bu şekilde bu cümle bir değer kazanır ve bize kazanç sağlar. Yoksa içi boşaltılmış harf yığınlarından oluşan kelimelerin söylenmesi, ezberlenmesi, yüzlerce hatta binlerce çekilmesi boş bir oyalanmadan başka bir şey değildir. Bu insanın ancak hüsranını arttırır. 

16 yorum:

  1. aleyküm selam salihacığım, öyle güzel anlatmışsın, öyle güzel sıralamışsın ki, lailahe illallah kelimesinin öyle kolayca ele alınır bir anahtar olmadığını en anlaşılır dille anlatmışsın. Allah senden razı olsun.
    demekki, kuru kuruya göz başka yerde, akıl başka yerde elde tesbih durmadan çekmenin kimseye bir faydası yok. dil ile söylemek sadece bir başlangıç. şartları okuyup belgeyi imzaladıktan sonra hiçbir şarta uymayıp, sadece kuru imza ile durumu kabul etmiş gibi yapmakla aynı şey.
    Rabbim hepimize tam hakkıyla lailahe illallah diyebilmeyi nasip etsin. o anahtarı elimize alıp Rabbime layık kul olmayı hepimize nasip etsin inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amiiin Hülya kardeşim. Anahtarımızın dişlerini arttırmayı nasip etsin Rabbimiz. Kişi diliyle söylediğini haliyle yalanlarsa söylenen kelimenin ne anlamı var? istersen 24 saat telaffuze etsin. Rabbim israklerimiz açsın kardeşim.

      Sil
  2. Şimdi bu yazıyı okuyunca aklıma tv.de izlediğim bir söylem geldi..ilahiyat proflarından biri japonyadan Türkiyeye döndüğünde arkadaşlarına
    - japonların yarısını müslüman yaptım demiş.
    arkadaşları şaşırıp sormuşlar
    - nasıl oldu? nasıl başardın?
    hocanın cevabı enteresan
    - yolda yürüken önüme gelen japonu çevirip, LA İLAHE İLLALLAH dedirttim.ben söyledim onlarda tekrar ettiler. demiş
    bu gerçek bir olaymış.hocalar tv.de anlatıp gülüştüler.
    yani insan anlamını bile bilmediği şeyleri ,bir dizi harf yığınını söyleyerek nasıl hakikate kavuşur ki?
    ALLAH bizlere layığıyla telaffuz etmek nasip etsin..
    kalemine sağlık kardeşim
    ALLAH yar ve yardımcın olsun.selametle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. maşaAllah benim yazımda sayfalarca anlatmaya çalıştığımı sen bir hikaye ile bağlamışsın Sıdıkacım. Gerçektende şuan toplumumuzun müslüman kimliği ile ilahiyat prof.nün müslüman yaptığı japonlar arasında çokda bir fark yok. Rabbim söylediklerimizi hareketlerimizle destekleyebilmeyi bize nasip etsin.

      Sil
  3. Allah razı olsun Saliha abla çok faydalı bir yazı olmuş kendi adıma çok mutlu oldum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah hepimizden razı olsun kardeşim. Faydalandığın için bende mutlu oldum. Rabbim bizi her zaman faydalı paylaşımlarda buluştursun.

      Sil
  4. Allahim hakkiyla lailahe illalah muhammeden resulAllah diyenlerden olmamizi nasip etsin .Amin.

    YanıtlaSil
  5. :( Uzun bir yorum yazıyordum toz oldu. Yanlış bir yere bastım :(.
    Neyse..Aleykümselam ve Rahmetullahi ve Berakatuhu,

    Abla ben yazdığımda anlatmak istediğim kısaca şuydu. İnsanlar imanı anlamadan öğrenmeden ibadetlere sarılıyor. İbadetlerimizi elbette yapmalıyız ama günde 5 vakit namaz kılarken bile kime ne için iman ettiğimizi bilmiyorsak ne için secde ettiğimizi henüz anlamamışsak ne anlamı kalıyor namaz kılmamızın. Yaptığımız ibadetlerin önemini bilerek yapmalıyız bu da en başta La İlahe İllAllah'ı anlamaktan geçiyor. Yürekten inanan içine sindiren insan ibadetlerinde olsun davranışlarında olsun çok titiz olmaya çalışır. Allah'ın rızasını aklından çıkarmamaya çalışır çünkü Allah inancı kuvvetli, tevhidi anlamış kuru kuruya ben iman ettim dememiş. Ama maalesef topluma bakıyoruz küçücük çocuklara (bazı anne-babalar da) bir yandan yapıyor bir yandan yıkıyor. Çocuğunu, abartarak hem dünyevi şeylerin peşinden koşturuyor ya da ne bileyim islama ters şeylerde oğlum kızım diyerek yüreklendiriyor ama imanı anlatmayı es geçiyor nasıl olsa tatillerde Kur'an kursuna gönderir olur biter. Eee hal böyle olunca o çocuk ibadetlerinde ne kadar samimi olsun ne kadar kuvvetli bir Allah inancı olsun. Halbuki tersi olsa, çocuklara küçüklükten itibaren onların yaşına göre basitten başlayarak imanı sonra da küfre düşürecek halleri anlatsalar bu çocukların imanı kuvvetli olduğu için Allah'ın izniyle anne-babanın demesine gerek kalmadan hem ibadetlerini yapacak hem de tevhidin,imanın ne olduğunu bilecek kuvvetli bir Allah inançları olacak. Topluma bakıyoruz çoğu insan için bunun bir önemi yok haşa sanki Kelime-i Tevhid'i söylemek çok basit. Dilimizden dökülür de kalbimize iner mi onu düşünmek lazım..

    Ben o uzun yazımı burada kısaca anlatmak istedim ama bu da uzun oldu yazdıkça yazdım :)
    Allah razı olsun abla Rabbim senin azmini artırsın. Allah bizlerin ayaklarını islam dini üzerinde sabit kılsın bizden her daim razı olsun. Amin aminn..

    Söylemeden geçemeyeceğim. Bu Hadis-i Şerif çok hoşuma gidiyor dikkatimi çok çekiyor. Ne kadar anlamlı aslında bu Hadis konunun özeti bile olabilir bence.

    “Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Muaz radıyallahu anhuyu Yemen’e vali olarak gönderirken ona: “Ey Muaz, Yemen’e vardığında yanına kitap ehli kimseler gelip muhakkak: Cennet’in anahtarı nedir ? diye soracaklardır. Sen onlara cevaben : “La ilahe illAllah“ kelimesidir, de. Lakin bu tevhid kelimesi cennet’in dişsiz bir anahtarıdır. Eğer sen cennet’in kapısı önüne dişli bir anahtarla gelirsen cennet sana açılır yoksa açılmaz, diye cevap ver, buyurmuştur. ” (Beyhaki, Sünen Umdetu’l Karia : 4 / 3)

    Allah'a emanet ol abla♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duaların için Allah razı olsun Büşram. Rabbim bir mislini sana da nasip etsin. Amiin. Seninde dikkat çektiğin gibi herşey temelde başlıyor ve üzerine bina edilen herşeyin sağlamlığı temelin sağlamlığı ile belirleniyor. Akide yani inanç esasları meselesi birçok insanın gündeminde olmaması, bunu gündeme getirmek istememeleri, bunu gereksiz görmeleri bu gerçeği değiştirmiyor.
      İnsanların Akide mevzularını dillendirmeyişlerin altında yatan sebep de ya bu konunun önemini bilmeyişleri, yada bu konuların insanları ayrıştırdığını düşünmeleridir. Çünkü o zaman sapla saman birbirinden ayrılıyor. İnsanların gerçek kimlikleri, neye ne kadar değer verip vermedikleri ortaya çıkıyor. Bu ayrışımların sonucunda yalnız kalma korkusu ve bu yalnızlığın işlerine gelmeyişi malesef bu konuların hep rafda durmasını sağlıyor.
      Ama insanımız şunu idrak edemiyor, böyle temelsiz bir din sadece kendilerini tatmin edebilir. yetiştirdikleri nesiller malesef bununla tatmin olmayacaktır ve olmuyorda. Toplumda bolca örneği mevcut. Çünkü insana değer katan inançdır.
      Allah hepimize Akidenin değerini bilmeyi ve gereğini yerine getirebilmeyi nasip etsin.

      Sil
  6. Aleykümselam ablacım ,

    Sırf özüne inmeden söylediğimiz yaptığımız onca iş var ki... bu besmelede bile geçerli.. Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla diyoruz.. Rahman nedir Rahim nedir düşünüyormuyuz. koca bir hayır
    ben diyeceğimi diyimde gerisi kabulü Allaha kalsın. yani kimsede çaba yok. e bu konuyu kendi bulunduğum ortamda masaya yatırsam durum daha vahim.. kelimeler bile telafuz yönünden uymuyor arapçasına :)
    bir su deneyi vardı adam gayri müslim bir bardak suya sürekli Allah demiş suyun kristalleri muhteşem desene dönüştüğünü görmüşler. ama diğer bardağada şeytan demişler bardakdaki su acımış şekiller kötüleşmiş.. Allah lafzı özünü anlamadan yapılsa dahi mucizeleri içinde barındırıyor kanımca :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka kardeşim, o lafzı sadece işitmek dahi maddenin değişime uğramasını sağlıyor. Ama bunu şöylede düşünebiliriz ki, düşün Ummu Ali kardeşim, herhangi bir madde dahi bu lafzı işittiğinde bir tepki ve durum sergiliyor. Peki biz insanlar bu kelimeleri bazen defalarca tekrar ettiğimiz halde neden hiç etkilenmiyor ve durumlarımızı değiştirmiyoruz?
      Biz Allah'ın bizi yarattığı asli halimizi öylesine bozmuş ve öylesine dejenere etmişizki, bu kelimeleri yüzlerce, binlerce çektiğimiz halde hiç bir tesirlenme ve değişim göztermiyoruz.
      Rabbimiz insanın bazen maddeden hatta maddenin en sertlerinden olan taştan dahi daha kötü olabilecek kadar değişebileceğini bize şöyle haber veriyor:
      "Fakat bundan sonra kalpleriniz taş gibi. yahut (taştan) daha sert bir şekilde tekrar katılaşmıştı; halbuki içinden nehirler fışkıran, yarılıp sular çıkan. Allah korkusundan yuvarlanıp düşen ne taşlar vardır! Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. (Bakara, 74)
      Rabim bizleri söylediklerimizden tesirlenen ve gereğini yerine getirenlerden kılsın. Amiiin.

      Sil
  7. aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhu rabbim senden razı olsun ablam yine çok güzel bir başlık ve malesef günümüz insanları bu bilgiden habersiz. aslında çok üzücü bir durum ne kadar da islam dinini tahrif etmişler. bizlerde hakikati göremiyecek kadar kör gerçekleri öyrenmeyecek kadar da tembel olmuşuz.cennetin ne büyük nimet oldugunu ölümün bir şekilde gelecegini unutmuşuz aslında bizler gayemizi amacımızı unutmuşuz ne güzel ifade ediyor aslında la ilahe illallahın şartında ki açık ve gizli olarak Allah’ın ve Resulunun tüm emirlerine bağlanmak ve yasaklarından da kaçınmak kısmı rabbim bizi kendisine hakkıyla kul olabilmeyi nasip etsin ( amiiin) allaha emanetsin ablam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel özetlemişsin maşaAllah Ummumeryem kardeşim. Kardeşlerimizin hepsi öyle gerçi. Paylaşımın en güzel yönleri bu olsa gerek. Rabbim hepinizden razı olsun.

      Sil
  8. assalamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatu,Canimm kardesim onumuzde ALLAH Resulu varken baska orneklere gerek yok O ALLAH Resulu olarak 13 yil “La ilahe illAllah anlatmak icin cabaladi ,kimi insan onu cok iyi anladi ALLAH onlardan memnun onlarda ALLAHtan memnun olarak gittiler arkalarinda izler birakarak bizlere. Hata yapsalar dahi vaz gecmediler yollarina devam etttiler. Bizlere yasamamiz gereken dinimizi biraktilar onlarinhayatlarinda ne guzel ornekler var.onlar nasil secilmislerse bizlerinde secildigine inaniyorum ALLAHim bizlere lutuf etmis Dinimizi yasayabilmek, onun emir ve yasaklarini yerine getirmek herkese nasip olmuyor.ELHAMDULILLAH bizleri sectigi icin ELHAMDULILLAH ,ELHAMDULILLAH ,ELHAMDULILLAH Boyle guzellikleri hep paylas hemiii can kardes fiemanillah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rabbim hepimize bu nimetin şükrünü eda edebilmeyi nasip etsin Haticem. Rabbim paylaşımlarımız bereketlendirsin kardeşim. Amiiin.

      Sil